Suriye'de Alevilere Yönelik İnsan Hakları İhlalleri ve HTŞ'nin Etkisi
Suriye’de El Kaide geçmişi olan HTŞ’nin iktidarı ele geçirmesinin ardından Arap Alevilerine yönelik kaçırma, mallarına el koyma, öldürme, yargısız infaz haberleri gündeme geldi. Münih Güvenlik Konferansı’nda Suriye'deki geçiş yönetiminin Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani, Suriyelilerin temsil iradesinin dünya tarafından şaşırılacağını ifade etti. Ancak sahada yaşananlar, tarafların ne dediğini haberleştirmek gazeteciliğin temelidir.
Alevilere Yönelik Hak İhlalleri
Aleviler, Esad rejimiyle özdeşleştirilen bir grup olarak gölgede kalıyor. Hak ihlalleri yeterince gündeme gelmiyor. Alevilerin kutsal kabul ettiği bir türbenin yakılması sonrası sokağa çıkmaları, yaşananların ciddiyetini gösteriyor. Alevi hâkimlerin öldürülmesi ve köylere yapılan saldırılar, olası tehditleri gözler önüne seriyor.
Son olarak, Alevilerin yoğun olarak yaşadığı Lazkiye'ye bağlı Beksê köyünden İmad Süleyman Mütevvec isimli bir belediye işçisinin kaçırılması, bu durumu daha da dramatik hale getirdi. Mütevvec’in cesedi, Cumartesi günü bir poşet içinde bulundu. Bu olay, Alevilere yönelik kin ve nefretin boyutlarını gözler önüne seriyor.
Konferans ve Alevi Toplumunun Sesleri
Demokrasi İçin Birlik’in İstanbul Beşiktaş’ta düzenlediği konferansta, Arap Alevi toplumundan akademisyenler ve gazeteciler, Suriye’de yaşananları kamuoyuna açıkladı. Katılımcılar, Alevilere yönelik bir soykırım tehdidinin bulunduğunu vurguladı. Münferit gibi görünen olayların sistematik olduğu ifade edildi.
Arap Alevileri Derneği (ASİ-DER) Başkanı Tevfik Usluoğlu, HTŞ’nin Halep operasyonunun başladığı tarihten bu yana 430 kişinin öldüğünü belirtti. Bu ölümlerin çoğunun Alevilere ait olduğunu söyleyerek, Esad döneminin günahlarının Alevilere yüklendiğini vurguladı.
Medya ve Kamuoyunun Rolü
Gazeteci Musa Özuğurlu, Alevilerin Baas Partisi ile özdeş tutulmasını eleştirerek, Alevilerin iktidar sahibi olmadığını belirtti. Alevilerin yaşadığı yoksulluk, toplumun genel algısının aksine, göz ardı ediliyor. Alevilerin sesi duyulmuyor ve siyasi partilerin bu meseleye ilgi göstermemesi, durumu daha da kötüleştiriyor.
Emekli hakim Orhan Gazi Ertekin, Alevilerin kurucu unsur olamaması durumunda karşılaşacakları risklere dikkat çekti. Katliam, tehcir ve asimilasyon gibi sonuçların kaçınılmaz olduğunu ifade etti. Alevilerin yaşadığı yoğun şiddet potansiyeli, bölgedeki belirsizlikle birleşiyor.
Uluslararası Destek ve Çözüm Önerileri
Emekli diplomat Ünal Çeviköz, HTŞ’nin yeknesak bir örgüt olmadığını belirtti. Alevilere yönelik ayrımcılığın önlenmesi için CHP ve muhalefet partilerinin harekete geçmesi gerektiğini vurguladı. Bu meselelerin uluslararası platformlarda dile getirilmesi, Alevilerin haklarının korunması açısından önem taşıyor.
HTŞ iktidarının seçimler ve kurucu anayasa için verdiği tarih, Suriye özelinde uzun bir süreç. Bu süreçte devletin yeniden yapılanması ve eğitim müfredatının kapsayıcı olması gerektiği vurgulanıyor. Arap Alevileri, yeni Suriye yönetiminin en önemli sınavlarından biri olarak öne çıkıyor.